Ey kayboluşların ulu rengi!

Derin bir çöl burukluğu bu,
Tane tane kumlarda,
Rüzgar rüzgar dağılmak bu.
Serapların gölgesinde soluklanmak
Koştukça hedefe, daha çok uzaklaşmak
Bir damla sevgiye,
Kana kana susamak bu.
Sorarım; sıcaktan üşür müydü insan?
Bekleyişlere mal olan fırtınalarda,
Çadırsız kalır mıydı insan?
Nasıl bir çilenin nezaketi bu
Ölümü ödül gibi bekler miydi insan?
Gözlerini boyayan kumlardan,
Oare pare düş silkelemek midir bu?
Çölde gök kuşağını görüp de,
Siyahı aramak mıdır bu?
Tükenmiş umutların menzilinde,
Bir haykırış! Çiçeği özlemle aramaktır bu!
Ihlamur kokusu sevdasının,
Kaktüslere yem oluşudur bu!
Ey ıssızlığım,
Ey kayboluşların ulu rengi!
Var ol da ister düş, ister serap ile.
Kayboluşlarıma yer göster yeter,
Bırak, koştukça sana uzaklaş.
Gerçek olmadığını bile bile,
Koşmazsam eğer ta ki son nefesime,
Kuraklığından bir parça hasret verme bile!
İ.Yavuz