Yalvaracaklar.
Kendisiyle aynı siyasi görüşü taşımıyor diye arkadaşlık bitirenlerin işi düşünce köpek gibi yalvardıklarına her fırsatta şahitlik ediyoruz. Başkasının siyasi görüşüne müsamaha gösteremeyenlerin en doğrusunu ben bilirim tavırları da egolarından birer yansıma olsa gerek. Unutmamaları gerekli ki işin içine siyaset girince her insanın doğrusu değişebiliyor, her insanın inancı farklı olabiliyor.
Kendini âlim geri kalan herkesi de cahil zanneden ve bu kafa yapısından bir türlü kurtulamayan insanların unuttukları en önemli nokta kendilerinin de insan oldukları gerçeğidir. Topluluk tanımının maddelerinde der ki:
”
• Belli bir toprak parçasında (coğrafyada) yerleşmiş olmak,
• Bireylerin birlikte yaşama isteği taşıması.
• İhtiyaçları karşılayan işlevlerin yerine getirilmesi,
”
Sosyolog olmanıza veya insan ilişkileri üzerinde doktora yapmış biri olmanıza gerek yok, düşüne bilmeniz yeterli. İnsanlar birbirine muhtaç, birbirleriyle etkileşim içinde olmak zorundalar fakat daha insanların düşüncelerine karşı tahammül gösteremeyenler neyin hümanizminden veya özgürlüğünden bahsedebilirler tartışılır.
Herkesin görmesi gereken odak noktanın kişilik, insanlık kavramları olması gerekirken “bu cahil böyle düşüyor” diye fikir noktasına odaklanırsanız taşıdığınız insanlık parçasının da yavaş yavaş yok oluşuna tanıklık edersiniz. Zira bugün CAHİL deyip dostluk bitirdiğiniz insana yarın muhtaç olup kapısını çaldığınızda o kapı yüzünüze kapanmamalı.
Ya odak noktanızı değiştirin ya da cahillikle suçlayıp arkadaşlık bitirdiğiniz insana muhtaç kalınca gidip köpek gibi aman dilenmeyi bırakın. İnsanlığa saygınız yok ise kendinize olsun.